Kayıtlar

Eylül, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Adem-i Merkeziyet Tartışmaları Bağlamında Kürtler

Üniter devlet bağlamında “yetki genişliği”, “egemenlik” ya da “güç paylaşımı” veya adem-i merkeziyet vurgusu şüphesiz Türkiye’nin en önemli konularından birisidir; özellikle de yeni anayasa yapımının tartışıldığı bugünlerde. Yetki genişliği/yetki aktarımıyla oluşturulan siyasi ve idari özerk bölgesel yapılar söz konusu egemenliğin yanı sıra güç paylaşımı gibi konular bu kapsam çerçevesinde değerlendirilir. Bu bağlamdaki tartışmalar, günümüz üniter ulus-devlet örgütlenmenin bulunduğu coğrafyalardaki tarihsel ve siyasal geleneğin mevcut sosyo-politik izlerini taşır. Kürtlerin içinde bulunduğu mevcut durumu ve olası gelişmeleri anlamada söz konusu bu sosyo-politik geleneği ve tarihsel süreci dikkate almaları gerekir. Yeni anayasa yapımına ilişkin tartışmalar yeniden hız kazanmaya başladı. Bu nedenle idari, mali ve siyasi adem-i merkeziyetçilik uygulamalarına ilişkin konuların da Kürtler açısından gündeme getirilmesi son derece anlamlı olacaktır. Tartışmaların Türkiye’de   “demokrati...

Craig Calhoun: Milliyetçilik

    En başından belirtelim; sorunumuz çok ulusun bulunduğu bir toplumda, insanlar arasındaki kültürel, dini, ideolojik ve dilsel farklılıklar değildir.  Zira bu tip toplumlarda kimlikler siyasi değil kültürel unsurlar yelpazesinde kabul edilir.  İnsanların, ulus düşüncesi ve uluslaşmada kendileri için ideolojik tercihleri veya siyasi düşünceleri olmadan ulusal soruna veya ulusal kimliğe vurgu yapmak anlamsız olur.  Craig Calhoun, “Milliyetçilik” adlı çalışmasında, “milliyetçiliği ve aynı kökten gelen ulus ve ulusal kimlik gibi düşünceleri, önce ilk örneği bulmaya çalışıp, ardından terminolojinin veya uygulamaların yayıldığını inceleyerek açıklamanın verimsiz bir alıştırma” olduğunu söyler (Craig Calhoun, Miliyetçilik, Bilgi Ünv. S. 13). Milliyetçilik üzerine çok şeyler söylense de bizim için, modern anlamda milliyetçiliğin Fransız Devrimi’yle söylemsel olarak öne çıktığıdır. Calhoun, milliyetçilik ve modern anlamda ulus kavramının, ulusların kültürel farklıl...

Dönüşüm: Ekonomi-Politik Kurumların İnşası

  Dönüşüm/dönüştürme konusunda Kürtlerin özgün bir fikre sahip olduklarına inanmak zor. Zira Kürtler açısından söylersek; dönüştürme veya dönüşme, ancak ve ancak koşulların doğduğu aynı “sit alanı”ndan kalkarak hazırlanabilir. Bu da başka toplumsal deneyimleri katı bir taklitçilik veya kabullenerek ortaya çıkmaz. Düşünce gibi kültürün dönüştürülüşü sömürücü olmayan yerleşik siyasi kurumların inşasına muhtaçtır. Dolayısıyla düşünce ancak aynı kökene ve hedefe sahip düşünce aracılığıyla dönüştürülebilir. Bu da konumuzun büyük bir parçasını oluşturmaktadır.   Bu zamanlarda hiç abartıya kaçmadan söylenebilir; Kürtler tarihin diğer tüm uluslara yüklediği bağımsızlık fikrinden uzaklaşıyorlar. Bu durum bir ulus açısında bunalımdır. Uzun zamandır süren bir bunalım. Son yıllarda farklı mecralarda gözlenen yeni devinimlerin teşkil ettiği bu durum, Kürtlerin gelişmeleri değerlendirebilecek durumda olmadığını ve siyasal değişimin çok uzağında olduğunu gösteriyor. İşte büyük soru da bu...